muhlisber

Müzik ve Çocuk Eğitimi

Müzik Ve Çocuk Eğitimi





...İlköğretimden başlayarak, amansız bir yaryış ortamında ve olağanüstü ders yükü altında olan çocukların bedensel, ruhsal ve zihinsel gelişimini sağlıklı bir düzenle sağlamak,okullarımyıda uygulanmakta olan sözel ve sayısal alanlardaki yeteneklerin ortaya çıkarılması çabalarının yanısıra, sanatsal yeteneklerin de ortaya çıkarılmasıyla mümkün olabilir.

... Günlük yaşantılarındaki tekdüzeliği gidermek, bedensel, ruhsal ve zihinsel sağlıklarını koruyabilmek için ilköğretim çağındaki çocuklarımızı değişik aktivitelere yöneltmek gerekmektedir. Müziğin de içinde bulunduğu düzenli sanatsal etkinliklerle çocuklarımızın üzerindeki baskıların hafifletilmesi sağlanmalıdır.

Müzik,insanın yaşamında vazgeçilmez bir olgu ve çocuğun doğal çevresinde etkileştiği önemli bir boyuttur. Öğrenme bireyin davranışlarını değiştiren bir süreçtir. Müzik eğitiminin amacı da, çocuklarımızın sanatın bu önemli boyutunu yeterli derecede algılayarak davranışlarında olumlu değişiklikler yaratmalarını sağlamaktır.

Günlük yaşantılarındaki tek düzeliği gidermek, bedensel, ruhsal ve zihinsel sağlıklarını koruyabilmek için, ilköğretim çağındaki çocuklarımızı değişik etkinliklere yöneltmek gerekmektedir. Resim derslerinde boyalarla özgürce resim yapmaları sağlanmalı, müzik derslerinde oyunlarla birleştirilmiş tüm vücuduyla hareket edip katılabileceği tekerlemeler, türküler, şarkılar söyleyebilmeli, evinde kendisinin boş kutulardan,şişelerden v.b. yaptığı müzik gereçleriyle gerçekleştirebilecegi ritmik çalışmalarla çalgı çalma denemelerinde bulunabilmelidir.
Düzenli olarak yapılan sanatsal etkinliklerle (resim, şarkı ve çalgı koroları, oyun, ritmik danslar, halk oyunları v.b.)çocuklarımızın üzerindeki baskıların biraz olsun hafifletilmesi sağlanmalıdır.Çagdaş eğitim anlayışında birey, bedensel, devinişsel, duyuşsal ve bilişsel yapılarıyla bir bütün olarak ele alınıp her alanda da dengeli bir şekilde egitilmelidir.

Milli Egitim Temel Kanunu, "çocuklar bilgi, beceri ve yetenekleri doğrultusunda egitilmelidir" görüşünü vurgulamaktadır. Ancak eğitim sistemimiz her öğretim düzeyinde sayısal ve sözel gibi iki ana yetenek alanynda sıkışıp kalmıştır. Yetenek bireysel "ne yapabileceğini" gösterdigi için, bireyler tüm yetenek alanlarında tanındığı taktirde onların ne yapabilecekleri kestirilebilir. Sınırlı bir sayısal-sözel yetenek anlayışı
bireylerin niteliklerini bütünsel olarak ortaya koyamaz

Yaşantı; bireyin belli bir düzeydeki etkileşimleri sonucunda bireyde kalan izdir Ilkögretimde çogu zaman yapılamayan müzik derslerinde çocuğun bu boyutu geliştirilebilir. Ancak etkin müzik öğreten herkesin çocugu tanıması ve onun gelişimsel özelliklerini bilmesi gerekir.Iyi bir egitim sürecinde, her çocuğun dengeli gelişimini gerçekleştirebilmesi için kendi çabalarına yardımcı olunması ve her çocuğun diğer çocuklardan bazı yönleriyle farklı olduğunun kabul edilmesi gerekir. Bu nedenle öğretim programları uyarlanabilir ve esnek olmalıdır.Müzik insanın yaşamında vazgeçilmez bir olgudur. Çocuğun doğal çevresinde etkileştiği bir boyuttur. Oyun içinde söylediği tekerleme, şarkı, türkü, televizyonda radyoda dinleyip duydugu müzikler gibi.Ilköğretim okullarında müzik genellikle araç olarak kullanılır. Bu, müzigin değişik yönlerini, kendinin ve arkadaşlarının davranışlarını, yerel, ulusal ve uluslararası toplulukları, çocuğun anlamasını sağlayan bir araçtır. Müzik eğitimi yaparken öğretmenler müzik egitiminin, kişilik gelişimi, sosyal gelişim ve duygusal gelişim üzerindeki etkilerini değerlendirmektedirler.


Çocugun gelişim alanı içinde, öğretmenlerin müzik öğretimiyle ilişkilendirecekleri bilgiye gereksinimleri vardır. Degişik yaş gruplarının genel özellikleriyle ilgili bilgiler ögretmen için her zaman önemli bir araç olmakla birlikte, bu yaş gruplarında çocukların nasıl uzlaştırılabilecekleri de eşit değerde önemlidir.


Satis Coleman ve Carl Orff ayrı ayrı yaptıkları araştırmalarla, 'çocuklar için müzik'i tanımlamaya çalışmış kompozitörlerdir. Her ikisi de çocukların müzik deneyimleri başladığında konuşmanın, şarkı söylemenin ve hareket etmenin birbiriyle içiçe ilişki içinde olduğuna ve söz örgüsünün ritm örgülerinin gelişmesine, ritm örgülerinin de daha sonra melodik örgülerin gelişimine yardımcı olduğuna inandılar. Her ikisi de müzigi yaratıcı bir sanat olarak gördüler ve müzik egitimini ilk çağlardan günümüze gelen müzik yansıması olarak değerlendirdiler. Doğal gelişim, nesnelerin birbirine vurma gereksiniminden kaynaklandığı için bu eğitimciler çocukların vurabilecekleri veya mızrapla çalabilecekleri çalgıların tasarımını gerçekleştirdiler.

Çocuklar her türlü materyalden elde edilen sesleri kullanma, deneme, öğrenmeye gereksinim duyarlar. Çocukların melodik kavramları, yetişkinlerinkinden farklıdır ve yetişkinlerin standartlarına göre değerlendirilmemeleri gerekir. Okul öncesi çocuk öncelikle seslerle ilgilenir, neyin hangi sesi çıkardığını merak eder. Müzik çocuğun yaşamının bir parçası olmalıdır. Eğer müzik çocuklar için bir dil olacaksa onu kullanmaları gerekir. Yapılan araştırmalar, çocuklara ritm çalışması yapan öğretmenlerin, bu çalışmaların, ögrencilerin sadece uygun zamanda uygun ritmi vermesinin geliştirilmeye çalışılması olmadığı, ögrencinin ritmik etkiye karşı kendi fiziksel tepkisini ortaya koyabilme özgürlüğünün de ritm çalışmaları sırasında verilmeye çalışılması gerektiğinde birleştiklerini ortaya çıkarmıştır.


3. Çocuk Gelişimine Müziğin Katkıları :

...Çocuk başka şeylerin yanısıra, güvenlik hissi, grup içinde yer edinebilme, bir etkinlikte yer alabilme ve kendi sorunlarıyla yüzleşme ve başarılı olmaya gereksinim duyar.Müzik programı, müzik deneyimlerinin kalitesiyle, programyn düzenlenmesi ve ele alınan müzik öğretim yöntemleriyle birlikte çocuğun gelişimine katkıda bulunur. Iyi hazırlanmış bir müzik eğitimi programıyla çocuk; yaşamın zevkini ve anlamını, sınıf içinde, toplumda, dünyada yaşamayı anlayabilir. Ulusal ve dünya tarihini anlamlı kılabilir. Bilim, sanat, sosyal bilimler, sağlık, din gibi alanlara ilgiyi geliştirip bilgilendirilebilir. Yaratıcılığı, değişik tür aktivite düşünceleri geliştirilebilir ve davranışlarında olumlu gelişmeler sağlanabilir.

4. Öğrenme İlkeleri Ve Müzik :

...Müzik eğitimine yardımcı olan pekçok ilkeden sözedilebilir. Bu ilkeler çocuğun nasıl büyüyüp geliştiğine ve nasıl öğrendiğine dayandırılmıştır. Müzik etkinliklerinin organize edilmesinde bu ilkeler yardımcı olurlar. Öğrenme bireyin davranışlarını değiştiren bir süreçtir. Bu süreçte birey amaçlarının anlamını ve değerini anlar. Çocuğun müzik etkinliklerine katılımıyla davranışlarında değişiklğe neden olan ilkeler şu şekilde sıralanabilir;
o Hazırlık ve olgunlaşma
o Güvende ve rahat hissetme
o Bireysel farklılıkların ortaya konulması
o Motivasyon
o Çevre
o Problem çözümü
o Bütün-parça-bütün
o Süreklilik
o Degerlendirme

4.1. Hazırlık ve Olgunlaşma
Çocuklar olgunluk aşamasynda en iyi öğrenmeye eğilimlidirler. Müzikte her ne ögretilecekse ögrenen bireyin zihinsel, fiziksel ve sosyal kapasitesiyle beraber öğretilmelidir. Çocuğun müzikteki birikimleri ve deneyimleri, ihtiyaç duyulan becerilerin ve anlamının öğrenilmesine yardımcı olur. Daha karmaşık görevler ögretmen tarafından yapılmalı, çocuğun başarısızlığının en az düzeye indirilmesi için planlanmalıdır. Çocuklar yeni birşey öğrenmek için zihinsel, fiziksel ve sosyal açıdan hazır olmalıdırlar.


4.2. Güvende ve Rahat Hissetme
Öğrenme, çocuk kendini güvende hissettiğinde ve rahat olduğunda faydalıdır. Sıcaklık,ışıklandırma, çalışmasıyla dinlenmesi arasındaki uygun aralıklar çocukları fiziksel açıdan güvende ve iyi hissettiren noktalardır. Ögrenen bireyin "ego"su ve "ben" kavramı, öğrenme sürecine katılmaya ihtiyaç duyar. Müzik dersi müfredat programlarının en güçlü yanı, sosyal boyutunun olmasıdır. Müzik öğretmeninin amacı,çocuğun sosyal çevresi içinde kendini güvende hissetmesini sağlamaktır. Yaşadığı çevrenin değer verdiği ve saygı duydugu katılımcı bir birey olması, bu çevrenin değer
yargılarını paylaşması gibi.


4.3. Bireysel Farklılıkların Ortaya Konulması
Çocuğun öğrenmesinde en iyi verim, bireysel farklılıkların ortaya konulmasıyla
sağlanır. Çünkü her çocuğun birikimleri ve öğrenme düzeyi birbirinden farklıdır.Öğrenme durumları, farklı çocuklar için farklı sonuçlara sebep olabilir. Ögretmenler zayıf ögrenme tepkilerinin nedenlerini öğrenmek zorundadır. Bireysel üstün tepkiler beslenmeli ve desteklenmelidir. Hatta bu iyi tepkiler bireyler arasındaki farkı aşılmaz hale getirse bile müzik, birçok değişik etkinliğin değişik öğrenme aşamalarına uyarlanabilmesinden dolayı bireysel farklılıkların ortaya çıkarılmasına yatkındır. Müzik ögretmeni çocukların farklılıklarını ve müziğin çok yönlü kullanılmasını göz önünde tutarak plan yapmalıdır.

4.4. Motivasyon
Çocuklar iyi motive edildiklerinde en iyi öğrenirler. Öğrenmede motivasyonun anlamı öncelikle düşünülmesi gereken bir konudur.Belli durumlarda, belli amaçlara ulaşmak ve gerekli davranyşların yapılabilmesi için organizmayı harekete geçiren, enerji veren, duyuşsal bir yükselime (coşku- istek) neden olan ve davranışları yönlendiren bir "itici güç"tür. Güdülenme belli amaçlara ulaşmak için bir güç kazanma halidir. Müzik dersinde çocuk ne yaptığını ne zaman zihinsel ve fiziksel olarak katılımcı olduğunu ve ne zaman planlama aşamasında yer aldığını anladığı zaman "motive" olur. Hangi konu olursa olsun,ögrencilerin niçin uğraşmak zorunda oldukları, bir tartışma ortamı açılarak ögretmen ve ögrencilerle birlikte ortaya konulabilir. Çünkü çocuklar, yaptıkları etkinliğin anlamını ve amacını anlarlarsa, etkinlik onlara ait olur. Çeşitlilik de motivasyonun dogal aracıdır. Müzik, değişik etkinlikler sağlamakla kalmaz aynı zamanda iyi bir planlama çeşitliliği sağlar. Ör: Sololar, küçük, büyük grup etkinliklerine katılma gibi. Müzik deneyimlerinden sağlanan doyum ve haz ögrenmeyi motive eder.Başarı, motive edici bir faktördür ve iyi bir öğretim bunları sağlar.


4.5. Çevre
Zengin ve uyarıcı bir çevrede çocuklar daha iyi öğrenme eğilimindedirler. Özellikle öğretim malzemesi bakımından zengin bir çevre, yeterli sayıda kaliteli müzik içeren kitaplar, kasetler, CD, v.b. sağlanmalıdır. Çevreye ait en önemli etken öğretmendir.
Eger öğretmen müzikal açıdan duyarlı, iyi eğitimli, kendi bilgisini, sevgisini aktarabilen bir öğretmen değilse, yukarıda sözü edilen çevrenin bir anlamı olmaz. Ayrıca okul öncesi ev yaşantısındaki müzik çevresinin, çocuğun daha sonraki müzik çevresini oluşturmasında önemli etken olduğu söylenebilir.

4.6. Problem Çözümü
Çocuklar neyi başarmaya çalıştıklarını anlarlarsa ve amaçlarıyla müzik etkinliklerindeki ilişkiyi kavrarlarsa en iyi şekilde öğrenirler. Ögrencilere zor gelen problemlerin çözümü söz konusu olduğunda müzik becerilerine önem verilmelidir. Etkin olarak müzikal sorun çözmeye ilgi duyma motive eden bir faktördür. Iyi bir öğretmen, öğrencisini,sorunu nasıl farkedeceği konusunda desteklemeli, nasıl çözüm gerektiği konusunda kendisinin neler yapabileceğini anlamasını ve sorun çözmedeki başarısını değerlendirmesini sağlamalıdır.Alıştırma yapma, problem çözümünün diğer bir yoludur. Belli müzik becerilerinin kazanılması için alıştırma yapma zorunluluğu vardyr. Eğer alıştırma, öğrenme sürecinin değerli bir bölümü olacaksa, öğrenen bireyin, bu alıştırmaların hangi müziksel sorunun çözümünde kullanılacağını bilmesi gerekir. Problemi anlamalı, çözümüne duyulan ihtiyacı hissetmeli ve çok tekrar yapmalıdır.


4.7. Bütün- Parça- Bütün
Çocuklar tek tek parçaların bütünle ilişkisini andıklakları zaman en iyi öğrenirler. Ör:şarkıyı ilk kez duyuyorsa ve daha sonra çalışılan bölümün şarkının bütünü ile ilişkisini anlayabiliyorsa, şarkının bir bölümünün geliştirilmesi gerektiğini anlayabilir. Bu,sentez-analiz- sentez olarak da ifade edilebilir.

4.8. Süreklilik
Öğrenme, günden güne, aşamadan aşamaya, etkinlikten etkinlige, süreklilik olduğu zaman gerçekleşir. Ilköğretim okullarında müziğin planlanmasyna ve üniteden üniteye dizimsel bir şekilde düzenlenmesiyle öğretime gerek duyulur. Ögrenme, bir sıra ve süreklilikle gerçekleştirilmediğinde öğrenilenlerin bir kısmı kaybolur. Iyi bir öğretmen ve istekli bir öğrenciyle harcanan zaman eğer süreklilik olmazsa bir süre sonra gelecek için kaybedilen bir aşama olabilir. Dengeli bir müzik programı birbiriyle ilişkili etkinlikleri içerir ve bunların herbiri süreklilik ister. Çocuğun müzikteki yeteneğinin gelişimi, uzman öğretmenlere gereksinim duyar.

4.9. Değerlendirme
Ögrenme, ögrencinin performansı değerlendirildiğinde yararlıdır. Ögrenci amaçlarına ne kadar yaklaştığını bilirse o zaman öğrenmeyi anlar ve öğrenmeyi daha fazla ister.Öğrenme sürecinin bir parçası olarak hem bireysel, hem grup değerlendirmesi yapılmalıdır. Değerlendirmenin olumlu yönü ilkönce vurgulanmalıdır. Sorularla değerlendirme yapılmalıdır. Bugün neyi yaptık, hangi yönlerden ilerleme yaptık, yaptıklarımızdan neyi beğendik gibi. Daha sonra hangi şekilde ilerleme yapılabilir,yarın daha iyi nasıl yapabiliriz, bunu nasıl planlarız gibi sorular sorulmalıdır. Bu hem değerlendirmeye hem bir sonraki çalışmaya ilişki sağlayabilir



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol